Eserleri » Tam İlmihal
Arama:
ARİYET (ÖDÜNÇ ALIP VERME) HÜKÜMLERİ →
← KEFALET HÜKÜMLERİ
VEDİA ( EMANET) HÜKÜMLERİ
2287- İnsan, malını başka birine verir, ona bu senin yanında emanet kalsın der, oda kabul ederse, veya mal sahibi hiçbir şey söylemeden malını koruması için ona bıraktığını anlatır, oda koruma kastiyle alırsa, ileride açıklanacak emanet hükümlerine göre amel etmelidir.
2288- Emaneti veren ve alanın her ikisi de, mükellef ve akıllı olmalı, onları kimse mecbur etmemelidir. İnsan bir malı çocuk veya deli birisine bırakır veya çocuk ve deli bir malı insana emanet olarak bırakırsa, sahih değildir. Ancak mümeyyiz bir çocuk başkasının malını sahibinin izniyle bir başkasına emanet olarak bırakması caizdir. Emaneti bırakan, aptal ve müflis olmamalıdır. Tasarrufundan men edildiği malın dışında bir malı müflisin bir başkasına emanet olarak bırakmasının sakıncası yoktur. Emanet bırakılan kişi de, aptal olmamalı, emanetin korunması kendi malında tasarruf etmeği veya kendi mülkiyetinden intikal etmesini veya telef olmasını gerektiriyorsa, müflis olmamalıdır.
2289- İnsan, sahibinden izinsiz bir çocuktan bir şeyi emanet olarak alırsa, sahibine geri vermelidir. Alınan mal çocuğun kendisine ait ise, velisine vermelidir. Mal sahibine ulaşmadan telef olursa, bedelini ödemelidir. Ama mal telef olma durumunda iken velisine ulaştırmak kastiyle çocuktan alır, çocuğun velisine ulaştırmakta ihmallik etmez, hakkı olmayan tasarrufta da bulunmazsa, ondan sorumlu değildir. Emaneti bırakan deli olsa da, hüküm aynıdır
2290- İnsan, emaneti koruya bilmiyorsa, emaneti bırakan bunun farkında değilse, o emaneti kabul etmemelidir. Kabul eder o mal da telef olursa, ondan sorumludur.
2291- İnsan, mal sahibine onun malını korumaya müsait olmadığını anlatır ve ondan emaneti almaz, buna rağmen mal sahibi malını ona emanet olarak bırakır gider, o mal telef olursa, emanet bırakılan kişi sorumlu değildir. Müstehap ihtiyat gereği mümkün olduğunca o malı korumalıdır.
2292- Emaneti bırakan ve emaneti alan istediklerinde anlaşmayı bozabilirler.
2293- İnsan, emaneti korumaktan vazgeçer ve anlaşmayı bozarsa, emanet aldığı malı bir an önce sahibine, veli veya vekiline ulaştırmalı veya onlara haber vermelidir. Hiçbir mazereti olmadan emaneti onlara ulaştırmaz veya haber vermezse, mal telef olursa bedelini ödemelidir.
2294- Emaneti kabul eden bir kimsenin, onu korumak için münasip bir yeri yoksa, onu korumak için korunmasında ihmallik yapıldı denilmeyecek bir yer ayarlaması gerekir. Yer bulup korumakta tembellik yapıldı denecek şekilde olur ve mal da telef olursa, bedelini ödemelidir.
2295- Emaneti kabul eden bir kişi, onu korumakta ihmallik yapmaz, hakkı olmadığı şekilde kullanmaz, tesadüfen o mal telef olursa, ondan sorumlu değildir. Ama korunmasında ihmallik eder mesela, emniyetli olmayan başkasının ulaşabileceği bir yere bırakır da biri götürürse veya hakkı olmadan onu kullanır, mesela, elbiseyse onu giyer veya hayvan ise onu biner ve o mal telef olursa, sahibine bedelini ödemelidir.
2296- Malının korunması için mal sahibi belli bir yeri tayin eder, emaneti kabul edene şöyle der, ne olursa olsun benim malımı burada korumalısın. Emaneti alan onu başka bir yere götüremez, eğer başka yere götürür ve o mal telef olursa, ondan sorumludur. Ama emanet bırakanın söylediği yerde malın telef olacağına kanısı olursa, onu daha emniyetli bir yere intikal etmesi caizdir.
2297- Mal sahibi malının korunması için belli bir yeri tayin eder, ancak onun yanında o yerin hiçbir özelliği olmadığı anlaşılırsa, emanet alan kişi onu daha emniyetli veya birinci yer gibi bir başka yere intikal edebilir. Mal orda telef olursa, zamin değildir.
2298- Mal sahibi devamlı olarak baygın veya deli olursa, emanet anlaşması bozulur, emanet alan şahıs derhal onu mal sahibinin velisine ulaştırmalı veya ona haber vermelidir. Aksi halde mal telef olursa, bedelini ödemelidir. Ama mal sahibinin baygınlık veya deliliği arada bir olursa, yine ihtiyatı vacip gereği aynı hükme uymalıdır.
2299- Mal sahibi ölürse, emanet anlaşması bozulur. Mal başkasına ait değil, varislerine intikal etmesi gerekirse, emanetçi o malı varislere ulaştırmalı veya onlara haber vermelidir. Aksi halde mal telef olursa, emanetçi zamindir. Ama vereseleri araştırmak ve onları belirlemek için malı saklar ve o mal telef olursa, sorumlu değildir.
2300- Mal sahibi ölür ve mal varislere intikal ederse, emanetçi o malı tüm vereselere veya hepsinin vekiline vermelidir. Başkalarından izinsiz o malı vereselerden birisine verirse, başka vereselerin hakkından sorumludur.
2301- Emanetçi ölür veya devamlı olarak baygın veya deli olursa, yapılan emanet anlaşması batıl olur. Varis veya velisi mal sahibine bir an önce haber vermeli veya emaneti onlara ulaştırmalıdır. Eğer onun baygınlığı veya deliliği ara, ara olursa, vacip ihtiyat gereği aynı şekilde hareket etmelidir.
2302- Emanetçi, kendinde ölüm alametleri görür, mümkün olursa vacip ihtiyat gereği emaneti sahibine veya velisi ve vekiline ulaştırmalı veya haber vermelidir. Ve eğer onlara ulaşmak mümkün değilse, malın ölümünden sonra sahibine ulaşacağını kesin bildiği bir şekilde amel etmelidir. Mesela vasiyet eder ve şahit tutar ve onlara malın sahibini, cinsini ve tüm özelliklerini ve yerini söyler.
2303- Emanetçi, yolculuğa çıkması gerekirse, emaneti ailesine bırakabilir. Ama o malın korunması için bizzat kendisinin bulunması gerekirse, kendisi kalmalıdır veya malı sahibine, veli veya vekiline geri vermeli veya onlara haber vermelidir.
ARİYET (ÖDÜNÇ ALIP VERME) HÜKÜMLERİ →
← KEFALET HÜKÜMLERİ
2288- Emaneti veren ve alanın her ikisi de, mükellef ve akıllı olmalı, onları kimse mecbur etmemelidir. İnsan bir malı çocuk veya deli birisine bırakır veya çocuk ve deli bir malı insana emanet olarak bırakırsa, sahih değildir. Ancak mümeyyiz bir çocuk başkasının malını sahibinin izniyle bir başkasına emanet olarak bırakması caizdir. Emaneti bırakan, aptal ve müflis olmamalıdır. Tasarrufundan men edildiği malın dışında bir malı müflisin bir başkasına emanet olarak bırakmasının sakıncası yoktur. Emanet bırakılan kişi de, aptal olmamalı, emanetin korunması kendi malında tasarruf etmeği veya kendi mülkiyetinden intikal etmesini veya telef olmasını gerektiriyorsa, müflis olmamalıdır.
2289- İnsan, sahibinden izinsiz bir çocuktan bir şeyi emanet olarak alırsa, sahibine geri vermelidir. Alınan mal çocuğun kendisine ait ise, velisine vermelidir. Mal sahibine ulaşmadan telef olursa, bedelini ödemelidir. Ama mal telef olma durumunda iken velisine ulaştırmak kastiyle çocuktan alır, çocuğun velisine ulaştırmakta ihmallik etmez, hakkı olmayan tasarrufta da bulunmazsa, ondan sorumlu değildir. Emaneti bırakan deli olsa da, hüküm aynıdır
2290- İnsan, emaneti koruya bilmiyorsa, emaneti bırakan bunun farkında değilse, o emaneti kabul etmemelidir. Kabul eder o mal da telef olursa, ondan sorumludur.
2291- İnsan, mal sahibine onun malını korumaya müsait olmadığını anlatır ve ondan emaneti almaz, buna rağmen mal sahibi malını ona emanet olarak bırakır gider, o mal telef olursa, emanet bırakılan kişi sorumlu değildir. Müstehap ihtiyat gereği mümkün olduğunca o malı korumalıdır.
2292- Emaneti bırakan ve emaneti alan istediklerinde anlaşmayı bozabilirler.
2293- İnsan, emaneti korumaktan vazgeçer ve anlaşmayı bozarsa, emanet aldığı malı bir an önce sahibine, veli veya vekiline ulaştırmalı veya onlara haber vermelidir. Hiçbir mazereti olmadan emaneti onlara ulaştırmaz veya haber vermezse, mal telef olursa bedelini ödemelidir.
2294- Emaneti kabul eden bir kimsenin, onu korumak için münasip bir yeri yoksa, onu korumak için korunmasında ihmallik yapıldı denilmeyecek bir yer ayarlaması gerekir. Yer bulup korumakta tembellik yapıldı denecek şekilde olur ve mal da telef olursa, bedelini ödemelidir.
2295- Emaneti kabul eden bir kişi, onu korumakta ihmallik yapmaz, hakkı olmadığı şekilde kullanmaz, tesadüfen o mal telef olursa, ondan sorumlu değildir. Ama korunmasında ihmallik eder mesela, emniyetli olmayan başkasının ulaşabileceği bir yere bırakır da biri götürürse veya hakkı olmadan onu kullanır, mesela, elbiseyse onu giyer veya hayvan ise onu biner ve o mal telef olursa, sahibine bedelini ödemelidir.
2296- Malının korunması için mal sahibi belli bir yeri tayin eder, emaneti kabul edene şöyle der, ne olursa olsun benim malımı burada korumalısın. Emaneti alan onu başka bir yere götüremez, eğer başka yere götürür ve o mal telef olursa, ondan sorumludur. Ama emanet bırakanın söylediği yerde malın telef olacağına kanısı olursa, onu daha emniyetli bir yere intikal etmesi caizdir.
2297- Mal sahibi malının korunması için belli bir yeri tayin eder, ancak onun yanında o yerin hiçbir özelliği olmadığı anlaşılırsa, emanet alan kişi onu daha emniyetli veya birinci yer gibi bir başka yere intikal edebilir. Mal orda telef olursa, zamin değildir.
2298- Mal sahibi devamlı olarak baygın veya deli olursa, emanet anlaşması bozulur, emanet alan şahıs derhal onu mal sahibinin velisine ulaştırmalı veya ona haber vermelidir. Aksi halde mal telef olursa, bedelini ödemelidir. Ama mal sahibinin baygınlık veya deliliği arada bir olursa, yine ihtiyatı vacip gereği aynı hükme uymalıdır.
2299- Mal sahibi ölürse, emanet anlaşması bozulur. Mal başkasına ait değil, varislerine intikal etmesi gerekirse, emanetçi o malı varislere ulaştırmalı veya onlara haber vermelidir. Aksi halde mal telef olursa, emanetçi zamindir. Ama vereseleri araştırmak ve onları belirlemek için malı saklar ve o mal telef olursa, sorumlu değildir.
2300- Mal sahibi ölür ve mal varislere intikal ederse, emanetçi o malı tüm vereselere veya hepsinin vekiline vermelidir. Başkalarından izinsiz o malı vereselerden birisine verirse, başka vereselerin hakkından sorumludur.
2301- Emanetçi ölür veya devamlı olarak baygın veya deli olursa, yapılan emanet anlaşması batıl olur. Varis veya velisi mal sahibine bir an önce haber vermeli veya emaneti onlara ulaştırmalıdır. Eğer onun baygınlığı veya deliliği ara, ara olursa, vacip ihtiyat gereği aynı şekilde hareket etmelidir.
2302- Emanetçi, kendinde ölüm alametleri görür, mümkün olursa vacip ihtiyat gereği emaneti sahibine veya velisi ve vekiline ulaştırmalı veya haber vermelidir. Ve eğer onlara ulaşmak mümkün değilse, malın ölümünden sonra sahibine ulaşacağını kesin bildiği bir şekilde amel etmelidir. Mesela vasiyet eder ve şahit tutar ve onlara malın sahibini, cinsini ve tüm özelliklerini ve yerini söyler.
2303- Emanetçi, yolculuğa çıkması gerekirse, emaneti ailesine bırakabilir. Ama o malın korunması için bizzat kendisinin bulunması gerekirse, kendisi kalmalıdır veya malı sahibine, veli veya vekiline geri vermeli veya onlara haber vermelidir.