Büyük Taklid Merci'i Sayın Seyyid Ali Hüseyni Sistani’nin Bürosunun Resmi İnternet Sitesi

Eserleri » Tam İlmihal

SULH (ANLAŞMA) HÜKÜMLERİ → ← ALIŞ VERİŞLE İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER

ŞİRKET (ORTAKLIK) HÜKÜMLERi

2101- İki kişi ortak oldukları maldan, ticaret yapmak ve kazançlarını aralarında paylaşmak için, Arapça veya başka bir dilden ortaklık akdini okurlarsa veya ortak oldukları anlaşılan bir iş yaparlarsa, ortaklıkları sahihtir.

2102-
Eğer birkaç kişi kendi işlerinden aldıkları paralarla ortak olmak isterlerse, mesela, hamamda çalışan birkaç keseci aldıkları paralarda ortak olurlar, daha sonra o parayı bölmek isterlerse, bu ortaklık sahih değildir. Ama eğer sulh yaparlarsa, mesela; birinin aldığı paranın yarısının, bir müddet için diğerinin alacağı karşılığında verilmesi üzerinde anlaşırlarsa, bu sulh sahihtir. Bir birlerinin kazancında ortak olurlar.

2103-
İki kişi ortak olurlar, ortaklardan her biri ayrı bir mal alır ve aldığı mal karşısında kendisi borçlanırsa, bu durumda elde edilen kara ortak olmak isterlerse, bu ortaklık sahih olmaz. Ancak her ortak diğerini veresiye mal almak için vekil ederse, o da malı kendisi ve ortağı için alır ve her iki ortak da borçlanırsa, bu ortaklık sahihtir.

2104-
Şirket dolayısıyla ortak olan şahıslar, mükellef ve akil olmalıdır. Ortaklığı kendi istekleri doğrultusunda kabul etmelidirler. Kendi mallarında tasarruf hakkına sahip olmalıdırlar. Dolayısıyla sefih (malını boşa harcayan) bir şahsın başkasıyla ortaklık yapması sahih değildir.

2105-
Ortaklık akdinde, çalışan veya daha çok çalışan veya birinin işi diğerinden daha önemli olanın kardan daha fazla alması şart edilmişse, şarta uyulmalıdır. Aynı şekilde çalışmayan veya az çalışan veya işi diğerinden daha önemli olmayan şahısın daha fazla kâr payı alması şart edilmişse, şart sahih ve o şarta uyulmalıdır.

2106-
Kazancın hepsini ortaklardan birinin almasını veya zararın tamamını ortakların birinin ödemesini şartlaştırmışlarsa bu ortaklık sakıncalıdır.

2107-
Ortaklardan biri fazla kâr alma şartı koymadıkları ve sermayelerinin de eşit olduğu taktirde, kâr ve zararı da eşit olarak alırlar. Sermayeleri eşit olmazsa, kâr ve zararı sermayeye göre bölmelidirler. Mesela; iki kişi ortak olur, birinin sermayesi diğerinin iki katı olursa, kâr ve zararda da ona düşen iki kat olur. İster her ikisi de aynı ölçüde iş yapsın veya biri diğerinden daha az veya hiç iş yapmasın hüküm değişmez.

2108-
Ortaklık akdinde, her ikisinin alış veriş etmesini veya her birinin ayrı, ayrı alış veriş etmesini veya üçüncü bir şâhısı alış veriş için çalıştırılmasını şart koşarlarsa, şarta uymaları gerekir.

2109-
Ortaklık iki şekilde olur:

1
) İzinli ortaklık. Yani muamele yapılmadan önce, ortaklar arasında sermaye eşit olmalıdır.

2
) Karşılıklı ortaklık: yani ortaklardan her biri kendi malını şirkete koyar, malının yarısını diğer ortağın malının yarısı karşılığında. İzinli ortaklıkta kimin alış verişi yapacağı belirlenmezse, hiç biri diğerinin izni olmadan alış veriş yapamaz. Karşılıklı ortaklıkta ise, şirkete zarar vermeden her biri alış veriş yapabilir.

2110-
Ortaklık sermayesi ihtiyarında olan ortak, ortaklık kurallarına uyması gerekir. Örneğin: veresiye almayı, peşin satmayı veya belirli bir yerden mal almayı, şart koşarlarsa, o şarta uyulmalıdır. Hiçbir şart konulmamışsa, şirketi zarara uğratmadan normal alış verişi yapılmalıdır.

2111-
Ortakların sermayesiyle alış veriş yapan bir ortak, yapılan anlaşmanın aksine veya hiçbir anlaşma olmadığı taktirde, normalin dışında alış veriş yaparsa, güçlü görüşe göre yapılan ortaklık sahih olsa da, şirketi zarara sokar, veya eldeki malın bir kısmının telef olmasına sebep olursa, o sorumludur.

2112-
Ortaklık sermayesiyle alış veriş yapan ortak, aşırı ileri gitmediği ve sermayenin korunmasında, kusur etmediği taktirde, sermayenin bir kısmı veya tamamı telef olursa, sorumlu değildir.

2113-
Şirketin sermayesiyle alış veriş yapan ortak, sermayenin telef olduğunu söyler, diğer ortaklar indinde güvenilir biri olursa, sözünü kabul etmeleri gerekir. Güvenilir olmazsa, ortaklar onu şer’i hâkime şikâyet edebilirler. Şer’i hâkim kurallara göre hükmeder.

2114-
İzinli ortaklıkta, ortakların tamamı bir birine tasarruf etme izninden vazgeçerlerse, hiç biri şirket malında tasarruf edemezler. Ortaklardan birisi vermiş olduğu tasarruf izninden vazgeçerse, ortakların hiç birisi ortaklık malında tasarruf edemez. Ama izni geri alan ortak, ortaklık malında tasarruf edebilir. Her durumda ortaklıkları devam eder.

2115-
izinli ortaklıkta, eğer ortaklardan birisi sermayenin taksimini isterse, ortaklık süresi dolmasa bile diğerlerinin kabul etmeleri gerekir. Ancak sermayenin bölünmesi, ortaklara önemli zararı dokunacaksa, taksim geciktirilir.

2116-
İzinli ortaklıkta, ortaklardan biri ölür, delileşir veya bayılırsa, diğer ortaklar şirketin malında tasarruf edemezler. Aynı şekilde ortaklardan biri aptallaşırsa hüküm aynıdır.

2117-
Ortaklardan birisi kendisi için veresiye bir şey alırsa kâr ve zararı kendine aittir. Ama eğer şirket için alır, veresiye almak ortaklık anlaşmasına uygun olursa, kâr ve zarar her ikisinindir.

2118-
Ortaklık sermayesiyle, bir muamele yaptıktan sonra, ortaklığın batıl olduğu anlaşılırsa, eğer muamelede verilen izin ortaklığın sahih olmasına bağlı değilse, hatta ortaklıklarının doğru olmadığını bilseler de, birbirlerinin malında tasarruf etmeğe izin verecek olurlarsa, o muamele sahihtir. O muameleden elde edilen şeye de ortaktırlar. Ama eğer böyle değilse, diğerlerinin tasarrufuna razı olmayan ortak, arkadaşları bu muameleye razıyız dedikleri taktirde, muamele sahihtir. Aksi taktirde muamele batıl olur. Muamele yapmadaki ortaklık iznin doğruluğuna bağlı olunmadığı durumda, onlardan her hangi biri şirket için iş yapmışsa, eğer karşılıksız maksadıyla yapmamışsa, normal bir ölçüde zahmet ücretini ortaklarından alabilir.
SULH (ANLAŞMA) HÜKÜMLERİ → ← ALIŞ VERİŞLE İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER
العربية فارسی اردو English Azərbaycan Türkçe Français