Büyük Taklid Merci'i Sayın Seyyid Ali Hüseyni Sistani’nin Bürosunun Resmi İnternet Sitesi

Eserleri » Tam İlmihal

ZEKÂTLA İLGİLİ Diğer HÜKÜMLER → ← ZEKÂTA MÜSTAHAK OLANLARIN ŞARTLARI

ZEKÂTIN NİYETİ

1920- [Zekât verirken niyet etmek gerekir. Şöyle ki] zekât kurbet yani âlemlerin Rabbinin emrini yerine getirmek kastıyla verilmelidir. Niyet etmeden verirse yeterlidir, fakat günah işlemiş olur. Niyette, verilen şeyin mal zekâtı veya fitre zekâtı olarak belirtilmesi de gerekir. Hatta örneğin boynunda arpa ve buğday zekatı olursa, zekat yerine para vermek isterse, buğdayın mı yoksa arpanın mı yerine verdiğini belirlemelidir.

1921-
Birkaç malın zekâtını vermekle yükümlü olan kimse, bir miktar zekât verip, onların hiç birisini niyetinde belirtmezse, bakılır: Eğer zekât olarak verilen, zekâtı farz olan şeylerin birisinin cinsinden olursa, o cinsin zekâtı olarak sayılır. Buna göre kırk koyunla on beş miskal altının zekâtını vermesi gereken kimse, zekât olarak bir koyun verir ve niyetinde onlardan hiç birisini belirtmezse, koyunun zekâtı olarak hesap edilir. Ama zekât karşılığı bir miktar gümüş veya para vermiş olursa, bazı fakihler hepsine taksim olduğunu söylemişlerdir. Elbette bu görüş sakıncasız değildir. Hiçbirine hesap olmaması ve malikin mülkünde baki kalması mümkündür.

1922-
Bir kimse, malının zekâtını ödemesi için birini vekil tayin ederse, vekil zekâtı fakire verirken müvekkili adına niyet etmelidir. İhtiyat gereği, fakire zekât ulaşıncaya kadar niyetinde baki olması müstehaptır.
ZEKÂTLA İLGİLİ Diğer HÜKÜMLER → ← ZEKÂTA MÜSTAHAK OLANLARIN ŞARTLARI
العربية فارسی اردو English Azərbaycan Türkçe Français