Büyük Taklid Merci'i Sayın Seyyid Ali Hüseyni Sistani’nin Bürosunun Resmi İnternet Sitesi

Eserleri » Tam İlmihal

DEVE, SIĞIR VE KOYUNUN ZEKÂTI → ← ALTININ NİSABI

GÜMÜŞÜN NİSABI

1862- Gümüşün iki nisabı vardır:

1) 105
normal miskaldir. Eğer gümüşün miktarı 105 normal miskale [492.1875 gr. yani yaklaşık 500 gr. ağırlığına] ulaşır ve diğer şartlara da sahip olursa, onun 2 miskal 15 nohuttan [12.3046.87 gr. yani yaklaşık on iki buçuk gr.] ibaret olan kırkta biri zekât olarak verilmelidir, bu mktara ulaşmazsa zekâtı farz olmaz.

2
) Yirmi bir miskaldir [98.4375 gr.]; yani 105 miskal yirmi bir miskal artış yaparak 126 miskale [590.625 grama] ulaşırsa, 126 miskalin tümü için kırkta bir olarak [14.7656.25 gr. yani yaklaşık on beş gr.] zekât vermek gerekir. Fakat yirmi bir miskalden az bir miktar artmış olursa, yalnızca 105 miskalin zekâtı verilir; fazlası için zekât gerekmez. Yine her ne kadar fazlalaşırsa, hüküm böyledir, yani eğer 126 miskal gümüş yirmi bir miskal artarak fazlalaşırsa, tümünün zekâtını vermelidir, ama 21 miskalden az bir miktar artacak olursa, bu fazlalık için zekât gerekmez. Nisap haddine ulaşıp ulaşmadığında şüphe ederse, farz ihtiyat gereği araştırma yapmalıdır.

1863-
Bir kimsenin nisap miktarına ulaşan altın ve gümüşü olursa, zekâtını vermiş olsa bile ilk nisabından aşağı düşmedikçe her yıl onun zekâtını vermesi gerekir.

1864-
Altın ile gümüşün zekâtı, ancak basılmış ve genellikle alış-veriş yapılan geçerli para cinsinden olmak suretiyle, yani sikkeli oldukları surette farz olur. Hatta onların sikkesi silinmiş olsa bile, genellikle onunla alış-veriş yapılıyorsa zekâtı farzdır. Ama sikkeli olsa dahi, yaygın olarak alış-veriş edilmiyorsa zekâtı yoktur.

1865-
Kadınların süs olarak kullandıkları sikkeli altın ve gümüş, geçerli para cinsinden olup, alış veriş için kullanılsa, yani yine onunla para, altın ve gümüş alışverişi yapılırsa, ihtiyat gereği zekâtı farzdır. Ama yaygın olarak alış-veriş yapılmıyorsa zekâtı farz değildir.

1866-
Altın ile gümüşü olan kimsenin, bunlardan her birisi kendi ilk nisap miktarından noksan olursa, örneğin 104 miskal gümüş ile 14 miskal altını bulunursa, bunun için üzerine zekât farz olmaz.

1867-
Önceki hükümlerde açıkladığımız gibi altın ile gümüş, nisap miktarına ulaşıp da sahibinin elinde on bir ay kaldığı surette ancak zekâta tâbi olur. Bu on bir ay içinde ilk nisap miktarından aşağı düşen altın ve gümüşe zekât farz olmaz.

1868-
Bu on bir ay içinde elinde bulunan altın veya gümüşü, başka bir şeyle değiştirir veya onları eritirse, üzerine zekât farz olmaz. Ama eğer zekâttan kaçmak için onları altın ve gümüşle değiştirirse, farz ihtiyat gereği zekâtını vermelidir.

1869-
On ikinci ayın içinde sikkeli altın ile gümüşü eritirse, onların zekâtını vermesi gerekir. Hatta eritilme sonucu onların değeri veya ağırlığı azalırsa, eritilmeden önce farz olan zekât miktarını vermesi gerekir.

1870-
Altın ve gümüş para, normalin üzerinde yabancı bir madenle karıştığı halde, ona altın ve gümüş para denilirse, saf olan kısmı nisap haddine ulaşmasa da, tamamı nisap miktarına ulaştığında zekât farz olur. Fakat altın veya gümüş par denilmezse, saf olan kısmı nisap miktarına ulaşsa da, zekât vacip olmaz.

1871-
Elinde bulunan altın ile gümüş, normal miktarda yabancı madenlerle karışmış olursa, onun zekâtını normalin üzerinde yabancı madenle karışan altın ve gümüşten veya altın ve gümüşün dışında bir şeyle ödemek isterse, kendisine farz olan zekât miktarına eşit değere sahip olursa sakıncası yoktur.
DEVE, SIĞIR VE KOYUNUN ZEKÂTI → ← ALTININ NİSABI
العربية فارسی اردو English Azərbaycan Türkçe Français