Eserleri » Tam İlmihal
Arama:
6) Ganimet →
← 4) Haramla Karışmış Helâl Mal
5) Denİze Dalarak Elde Edİlen Mücevherler
1789- Dalgıçlık vasıtasıyla, yani denize dalarak denizden çıkarılan inci, mercan veya diğer mücevherlerin değeri, ister nebati olsun veya madeni, 18 nohut [takriben 3.5154 gr.] altına ulaşırsa, humusu verilmelidir. Bir defada çıkarılsın veya aralarında uzun süre geçmemişse birkaç defada fark etmez. Fakat uzun süre geçerse ve her defa 18 nohut altından az olursa, humusunu vermek farz değildir. Mücevherler birkaç kişi tarafından dışarı çıkarılırsa, hissesinin değeri 18 nohut altına ulaşmayanın humus vermesi gerekmez.
1790- Denize dalmaksızın, araçlarla çıkartılan mücevherlerin [değeri 18 nohut altın miktarında olursa] ihtiyat gereği humusunun verilmesi farzdır. Ama insan, suyun yüzünden veya sahilden herhangi bir mücevher bulmuş olursa, bunun humusunu, tek başına veya diğer kazançlarıyla birlikte yıllık ihtiyacından fazla olduğu takdirde vermelidir.
1791- Denize dalmadan avlanan balık veya diğer hayvanların humusu, tek başına veya diğer kazançlarla birlikte yıllık ihtiyaçlardan fazla olduğunda farzdır.
1792- Mücevher çıkarma kastı olmaksızın denize dalıp, tesadüfen eline mücevher geçen bir kimse, eğer kendi malı olmasını kastederse, onun humusunu vermelidir. Hatta farz ihtiyat gereği her durumda humusunu vermelidir.
1793- İnsan, denize dalarak bir hayvan dışarı çıkarır ve karnından mücevher çıkarsa, bakılır: Eğer hayvan midye gibi içinden inci çıkan bir hayvan olursa, nisap haddine ulaşırsa humusunu vermelidir. Fakat mücevheri tesadüf eseri olarak yutan bir hayvan olursa, farz ihtiyat gereği nisap miktarına ulaşmasa da humusunu vermelidir.
1794- Bir kimse, Dicle ve Fırat gibi büyük ırmaklarda suya dalarak mücevher çıkarırsa humusunu vermesi gerekir.
1795- Suya dalıp, değeri 18 nohut [üç buçuk gramdan biraz fazla] altın veya daha fazla olan amber çıkarırsa, humusunu vermelidir. Hatta suyun yüzünden veya sahilden ele geçirse de hüküm aynıdır.
1796- Mesleği dalgıçlık veya maden çıkarmak olan bir kimse, bunların humusunu verdikten sonra yıllık ihtiyacından yine de bir şeyler artarsa, tekrar onların humusunu vermesi gerekmez.
1797- Eğer bir çocuk maden çıkarır, define bulur veya denize dalarak mücevher çıkarırsa, bunların humusunu çocuğun velisi vermelidir. Velisi vermezse çocuk ergenlik çağına ulaştıktan sonra kendisi vermelidir. Eğer helalle karışmış haram malı olursa, velisi helal mala karışmış haram mal kısmında söylenen hükümlere göre davranmalıdır.
6) Ganimet →
← 4) Haramla Karışmış Helâl Mal
1790- Denize dalmaksızın, araçlarla çıkartılan mücevherlerin [değeri 18 nohut altın miktarında olursa] ihtiyat gereği humusunun verilmesi farzdır. Ama insan, suyun yüzünden veya sahilden herhangi bir mücevher bulmuş olursa, bunun humusunu, tek başına veya diğer kazançlarıyla birlikte yıllık ihtiyacından fazla olduğu takdirde vermelidir.
1791- Denize dalmadan avlanan balık veya diğer hayvanların humusu, tek başına veya diğer kazançlarla birlikte yıllık ihtiyaçlardan fazla olduğunda farzdır.
1792- Mücevher çıkarma kastı olmaksızın denize dalıp, tesadüfen eline mücevher geçen bir kimse, eğer kendi malı olmasını kastederse, onun humusunu vermelidir. Hatta farz ihtiyat gereği her durumda humusunu vermelidir.
1793- İnsan, denize dalarak bir hayvan dışarı çıkarır ve karnından mücevher çıkarsa, bakılır: Eğer hayvan midye gibi içinden inci çıkan bir hayvan olursa, nisap haddine ulaşırsa humusunu vermelidir. Fakat mücevheri tesadüf eseri olarak yutan bir hayvan olursa, farz ihtiyat gereği nisap miktarına ulaşmasa da humusunu vermelidir.
1794- Bir kimse, Dicle ve Fırat gibi büyük ırmaklarda suya dalarak mücevher çıkarırsa humusunu vermesi gerekir.
1795- Suya dalıp, değeri 18 nohut [üç buçuk gramdan biraz fazla] altın veya daha fazla olan amber çıkarırsa, humusunu vermelidir. Hatta suyun yüzünden veya sahilden ele geçirse de hüküm aynıdır.
1796- Mesleği dalgıçlık veya maden çıkarmak olan bir kimse, bunların humusunu verdikten sonra yıllık ihtiyacından yine de bir şeyler artarsa, tekrar onların humusunu vermesi gerekmez.
1797- Eğer bir çocuk maden çıkarır, define bulur veya denize dalarak mücevher çıkarırsa, bunların humusunu çocuğun velisi vermelidir. Velisi vermezse çocuk ergenlik çağına ulaştıktan sonra kendisi vermelidir. Eğer helalle karışmış haram malı olursa, velisi helal mala karışmış haram mal kısmında söylenen hükümlere göre davranmalıdır.