Eserleri » Tam İlmihal
Arama:
5) Denİze Dalarak Elde Edİlen Mücevherler →
← 3) Define
4) Haramla Karışmış Helâl Mal
1783- Helâl mal, haram malla birbirinden ayırt edilmeyecek şekilde karıştığında, haram malın sahibi ve miktarı belli olmaz, haram olan miktarın humustan az veya çok olduğu bilinmezse, humusu verildikten sonra helâl olur. Farz ihtiyat gereği humus almaya müstahak olan ve Boynunda şahsen tanımadığı veyahut sahibine ulaşamadığı malî hakkı olan kimselerin (mezalim) haklarını vermelidir.
1784- Helâl mal haram malla karıştığında, insan haram malın miktarını -humustan az veya çok olsun- bilir de onun sahibini bilmezse, o miktarı sahibi adına sadaka vermeli, farz ihtiyat gereği şer'î hâkimden de izin almalıdır.
1785- Helâl mal haram malla karıştığında, insan, haram malın miktarını bilmese bile sahibini tanırsa, birbirlerini razı edemezlerse, onun olduğunu kesin bildiği miktarı ona vermelidir. Eğer helal ve haramın karışmasında kendisi suçluysa, farz ihtiyat gereği onun olduğuna ihtimal verdiği fazla miktarı ona vermelidir.
1786- Haramla karışmış helâl malın humusunu verdikten sonra haram miktarının humustan fazla olduğunu anlarsa, farz ihtiyat gereği humustan fazla olan miktarı, sahibi adına sadaka vermelidir.
1787- Haramla karışmış helâl malın humusunu verdikten veya sahibini tanımadığı malı onun adına sadaka verdikten sonra sahibi bulunursa, sahibi razı olmazsa, farz ihtiyat gereği mal sahibine o malın bedelini vermelidir.
1788- Haramla karışmış helâl maldaki haram miktar belli olur ve insan da onun sahibinin belli bir kaç kişiden biri olduğunu bilir, ama bunlardan hangisinin olduğunu bilmezse, onlara haber vermelidir. Biri benimdir der diğerleri ise bizim değil veya onundur, derlerse malı o şâhısa vermelidir. Fakat iki kişi veya daha fazlası kendilerinin olduğunu iddia ederlerse ve uzlaşmaları mümkün olmazsa, şer’i hâkime müracaat etmelidirler. Hepsi haberleri olmadığını söylerlerse veya uzlaşmaya yanaşmazlarsa, zahiren sahibi kura ile belirlenir. Farz ihtiyat gereği, kura şer’i hâkimin veya vekilinin eliyle yapılmalıdır.
5) Denİze Dalarak Elde Edİlen Mücevherler →
← 3) Define
1784- Helâl mal haram malla karıştığında, insan haram malın miktarını -humustan az veya çok olsun- bilir de onun sahibini bilmezse, o miktarı sahibi adına sadaka vermeli, farz ihtiyat gereği şer'î hâkimden de izin almalıdır.
1785- Helâl mal haram malla karıştığında, insan, haram malın miktarını bilmese bile sahibini tanırsa, birbirlerini razı edemezlerse, onun olduğunu kesin bildiği miktarı ona vermelidir. Eğer helal ve haramın karışmasında kendisi suçluysa, farz ihtiyat gereği onun olduğuna ihtimal verdiği fazla miktarı ona vermelidir.
1786- Haramla karışmış helâl malın humusunu verdikten sonra haram miktarının humustan fazla olduğunu anlarsa, farz ihtiyat gereği humustan fazla olan miktarı, sahibi adına sadaka vermelidir.
1787- Haramla karışmış helâl malın humusunu verdikten veya sahibini tanımadığı malı onun adına sadaka verdikten sonra sahibi bulunursa, sahibi razı olmazsa, farz ihtiyat gereği mal sahibine o malın bedelini vermelidir.
1788- Haramla karışmış helâl maldaki haram miktar belli olur ve insan da onun sahibinin belli bir kaç kişiden biri olduğunu bilir, ama bunlardan hangisinin olduğunu bilmezse, onlara haber vermelidir. Biri benimdir der diğerleri ise bizim değil veya onundur, derlerse malı o şâhısa vermelidir. Fakat iki kişi veya daha fazlası kendilerinin olduğunu iddia ederlerse ve uzlaşmaları mümkün olmazsa, şer’i hâkime müracaat etmelidirler. Hepsi haberleri olmadığını söylerlerse veya uzlaşmaya yanaşmazlarsa, zahiren sahibi kura ile belirlenir. Farz ihtiyat gereği, kura şer’i hâkimin veya vekilinin eliyle yapılmalıdır.