Eserleri » Tam İlmihal
Arama:
6) Cünüp, Hayız ve Nİfas Hâllerİnde Sabahlamak →
← 3) İstİmnâ (=Mastürbasyon)
4) Allah'a ve Peygamber'e (s.a.a) Yalan İsnatta Bulunmak
1577- Oruçlu kimse, sözle, yazıyla, işaretle veya diğer herhangi bir şeyle Allah'a, Hz. Peygamber'e (s.a.a) ve Hz. Peygamber'in halifeleri olan Ehlibeyt İmamlarına bilerek yalan isnatta bulunursa, ondan sonra hemen, "Yalan söyledim." dese veya tövbe etse bile, farz ihtiyat gereği orucu batıl olur. Yine müstehap ihtiyat gereği Hz. Fâtımat'üz-Zehrâ (s.a), diğer peygamberler ve onların vasîleri de aynı hükümdedirler.
1578- Bir kimse, doğru veya yalan olduğunu bilmediği bir hadisi nakletmek isterse, farz ihtiyat gereği o hadisi direkt olarak Peygambere (s.a.a) ve İmamlara (a.s) isnat etmemelidir.
1579- Doğruluğuna inandığı bir sözü, Allah'tan veya Resul-i Ekrem'den (s.a.a) naklettikten sonra yalan olduğunu anlayan bir kimsenin orucu bozulmaz.
1580- Allah'a ve Peygamber'e (s.a.a) yalan isnat etmenin orucu bozduğunu bilen bir kimse, yalan olduğuna inandığı bir şeyi onlara isnat ettikten sonra, söylediği şeyin doğru olduğunu anlarsa, farz ihtiyat gereği orucunu tamamlamalı ve daha sonra kazasını da tutmalıdır.
1581- Başkasının uydurduğu bir yalanı bilerek Allah'a, Resul-i Ekrem'e (s.a.a) veya Masum İmamlara (a.s) isnat edenin farz ihtiyat gereği orucu batıl olur. Ancak, o yalanı uyduran şahsın dilinden aktarmasında herhangi bir sakınca yoktur.
1582- Oruçlu bir kimseye, "Resulullah (s.a.a) böyle bir şey buyurmuş mudur?" diye sorduklarında, "hayır" demesi gereken yerde kasten, "Evet" veya "evet" demesi gereken yerde kasten, "Hayır" derse, farz ihtiyat gereği orucu batıl olur.
1583- Bir kimse, Allah-u Tealâ'nın veya Resul-i Ekre-m'in (s.a.a) doğru olan bir sözünü naklettikten sonra, "Yalan söyledim." der veya gece onlara bir yalan isnat edip, oruçlu olduğu yarınki günde, "Dün gece söylediğim doğrudur." derse, farz ihtiyat gereği orucu batıl olur. Ama eğer demekten maksadı, bu sözü gerçekten söylediğini bildirmek olursa, batıl olmaz.
5) Boğaza Yoğun Toz Kaçırmak
1584- İster un gibi yenmesi helâl olan bir şeyin tozu olsun, ister toprak gibi yenmesi haram olan bir şeyin tozu olsun, boğaza yoğun toz kaçırmak, farz ihtiyat gereği orucu batıl eder.
1585- Yoğun olmayan tozun boğaza kaçması, orucu bozmaz.
1586- Rüzgar vesilesiyle yoğun toz oluşur ve insan dikkat etmesi gerektiğini bildiği halde dikkat etmez ve boğazına ulaşırsa, farz ihtiyat gereği orucu batıl olur.
1587- Oruçlu kimse, farz ihtiyat gereği sigara, tömbeki ve benzeri şeylerin dumanını da boğazına kaçırmamalıdır.
1588- Dikkatsizlik sonucu toz, duman ve benzeri bir şey ağza kaçırıldığı takdirde, eğer boğaza ulaşmayacağı kesin olarak biliyor idiyse, orucu sahihtir. Ama ulaşmayacağını zannederek dikkatsizlik yapmışsa, o günün orucunu kaza etmesi daha iyidir.
1589- Oruçlu olduğunu unuttuğundan dolayı tozu yutmaktan çekinmez veya elinde olmaksızın toz-toprak ve benzeri bir şey boğazına kaçarsa, orucu batıl olmaz.
1590- Kafanın tamamını suya daldırmak orucu bozmaz ama bu iş şiddetle mekruhtur.
6) Cünüp, Hayız ve Nİfas Hâllerİnde Sabahlamak →
← 3) İstİmnâ (=Mastürbasyon)
1578- Bir kimse, doğru veya yalan olduğunu bilmediği bir hadisi nakletmek isterse, farz ihtiyat gereği o hadisi direkt olarak Peygambere (s.a.a) ve İmamlara (a.s) isnat etmemelidir.
1579- Doğruluğuna inandığı bir sözü, Allah'tan veya Resul-i Ekrem'den (s.a.a) naklettikten sonra yalan olduğunu anlayan bir kimsenin orucu bozulmaz.
1580- Allah'a ve Peygamber'e (s.a.a) yalan isnat etmenin orucu bozduğunu bilen bir kimse, yalan olduğuna inandığı bir şeyi onlara isnat ettikten sonra, söylediği şeyin doğru olduğunu anlarsa, farz ihtiyat gereği orucunu tamamlamalı ve daha sonra kazasını da tutmalıdır.
1581- Başkasının uydurduğu bir yalanı bilerek Allah'a, Resul-i Ekrem'e (s.a.a) veya Masum İmamlara (a.s) isnat edenin farz ihtiyat gereği orucu batıl olur. Ancak, o yalanı uyduran şahsın dilinden aktarmasında herhangi bir sakınca yoktur.
1582- Oruçlu bir kimseye, "Resulullah (s.a.a) böyle bir şey buyurmuş mudur?" diye sorduklarında, "hayır" demesi gereken yerde kasten, "Evet" veya "evet" demesi gereken yerde kasten, "Hayır" derse, farz ihtiyat gereği orucu batıl olur.
1583- Bir kimse, Allah-u Tealâ'nın veya Resul-i Ekre-m'in (s.a.a) doğru olan bir sözünü naklettikten sonra, "Yalan söyledim." der veya gece onlara bir yalan isnat edip, oruçlu olduğu yarınki günde, "Dün gece söylediğim doğrudur." derse, farz ihtiyat gereği orucu batıl olur. Ama eğer demekten maksadı, bu sözü gerçekten söylediğini bildirmek olursa, batıl olmaz.
5) Boğaza Yoğun Toz Kaçırmak
1584- İster un gibi yenmesi helâl olan bir şeyin tozu olsun, ister toprak gibi yenmesi haram olan bir şeyin tozu olsun, boğaza yoğun toz kaçırmak, farz ihtiyat gereği orucu batıl eder.
1585- Yoğun olmayan tozun boğaza kaçması, orucu bozmaz.
1586- Rüzgar vesilesiyle yoğun toz oluşur ve insan dikkat etmesi gerektiğini bildiği halde dikkat etmez ve boğazına ulaşırsa, farz ihtiyat gereği orucu batıl olur.
1587- Oruçlu kimse, farz ihtiyat gereği sigara, tömbeki ve benzeri şeylerin dumanını da boğazına kaçırmamalıdır.
1588- Dikkatsizlik sonucu toz, duman ve benzeri bir şey ağza kaçırıldığı takdirde, eğer boğaza ulaşmayacağı kesin olarak biliyor idiyse, orucu sahihtir. Ama ulaşmayacağını zannederek dikkatsizlik yapmışsa, o günün orucunu kaza etmesi daha iyidir.
1589- Oruçlu olduğunu unuttuğundan dolayı tozu yutmaktan çekinmez veya elinde olmaksızın toz-toprak ve benzeri bir şey boğazına kaçarsa, orucu batıl olmaz.
1590- Kafanın tamamını suya daldırmak orucu bozmaz ama bu iş şiddetle mekruhtur.