Eserleri » Tam İlmihal
Arama:
YOLCU NAMAZI →
← TEŞEHHÜDÜN KAZASI
NAMAZIN ŞART VE CÜZLERİNİ FAZLA VE EKSİK YAPMAK
1250- Namazın farzlarından birini hatta bir harfini bile, kasten eksik veya fazla yapmak namazı batıl eder. (52)
1251- Şer'î hükmü bilmemek yüzünden namazın farz rükünlerinden biri azalırsa, namaz batıl olur. Ama rükûn olmayan bir farzı suçsuz cahil (örneğin güvenilir birine veya risaleye itimat edilir, daha sonra onun veya risalenin yanlış olduğu anlaşılırsa) azaltırsa, namaz batıl olmaz. Ama şer’i hükmü bilmediğinden -kendi kusurundan kaynaklansa bile- sabah, akşam ve yatsı namazlarının Fatiha ve süresini sessiz okur veya öğlen ve ikindi namazlarının Fatiha ve süresini sesli okur veya yolculukta öğlen ikindi ve yatsı namazlarını dört rekât olarak kılarsa, namazı sahihtir.
1252- Namazda veya namazdan sonra gusül veya abdestin batıl olduğu ya da abdestsiz veya gusülsüz namaza başlandığı anlaşılırsa abdest veya gusül alınarak namaz tekrar kılınmalıdır. Vakit geçmişse kaza edilmelidir.
1253- Eğer rükûya varıldıktan sonra, önceki rekâtın her iki secdesinin yapılmadığı anlaşılırsa, namaz farz ihtiyat gereği batıl olur. Eğer rükûya varılmadan önce farkına varılırsa, geri dönülüp iki secde yerine getirilmeli; sonra da kalkılıp Fatiha ve sure veya tesbihât okunarak namaz tamamlanmalıdır. Namazdan sonra müstehap ihtiyat gereği yersiz olarak ayakta durulduğu için iki sehiv secdesi yapılmalıdır.
1254- "Es-selâmu ‘aleyna" ve "Es-selâmu ‘aleykum" denilmeden önce son rekâtın her iki secdesinin yapılmadığının farkına varılırsa, iki secdenin yapılıp tekrar teşehhüdün okunması ve sonra selâmın verilmesi gerekir.
1255- Namazın selâmı verilmeden önce, son rekâtın veya daha fazlasının kılınmadığı anlaşılırsa, unutulan miktarın yerine getirilmesi gerekir.
1256- Namazın selâmı verildikten sonra, son rekâtın veya daha fazlasının kılınmadığı anlaşılırsa, yanılarak veya kasten yapıldığı takdirde namazın batıl olmasını gerektiren örneğin kıbleye sırt çevirmek gibi bir iş yapılmışsa, namaz batıl olur. Eğer kasten veya yanılarak yapıldığında namazın batıl olmasını gerektiren bir iş yapılmamışsa, unutulan kısım hemen yerine getirilmelidir. Fazla selam için de iki sehiv secdesi yerine getirilmelidir.
1257- Namazda selâm verildikten sonra unutularak ve-ya kasten yapıldığında namazın batıl olmasını gerektiren örneğin kıbleye sırt çevirmek gibi bir iş yapılır ve son iki secdenin yapılmadığı anlaşılırsa, namaz batıl olur. Ancak namazı bozan bir iş yapılmadan önce hatırlanırsa, unutulan iki secdenin yapılıp tekrar teşehhüdün okunması ve selâmın verilmesi gerekir. Önce verilen selâm için de farz ihtiyat gereği iki sehiv secdesi yapılmalıdır.
1258- Namazın, vaktinden önce kılındığı anlaşılırsa, namazın iade edilmeli, vakit geçmişse kazası kılınmalıdır. Kıbleye sırtı dönük olarak veya 90 derece ya daha fazla dönük kılındığı anlaşılırsa, vakit geçmemişse namaz yeniden kılınmalıdır. Vakit geçmişse; tereddütlü olarak veya hükmü bilmediğinden kılmışsa kazası gerekir. Aksi taktirde kaza gerekmez. 90 dereceden az olması durumunda; eğer bu şekilde kılması konusunda özür yoksa örneğin, kıble yeteri kadar araştırılmamışsa veya hükmü öğrenmede tembellik edilmişse, farz ihtiyat gereği namaz yeniden kılınmalıdır. Vaktinde olsun veya vaktin dışında hüküm aynıdır. Ama özür varsa yeniden kılınması gerekmez.
1251- Şer'î hükmü bilmemek yüzünden namazın farz rükünlerinden biri azalırsa, namaz batıl olur. Ama rükûn olmayan bir farzı suçsuz cahil (örneğin güvenilir birine veya risaleye itimat edilir, daha sonra onun veya risalenin yanlış olduğu anlaşılırsa) azaltırsa, namaz batıl olmaz. Ama şer’i hükmü bilmediğinden -kendi kusurundan kaynaklansa bile- sabah, akşam ve yatsı namazlarının Fatiha ve süresini sessiz okur veya öğlen ve ikindi namazlarının Fatiha ve süresini sesli okur veya yolculukta öğlen ikindi ve yatsı namazlarını dört rekât olarak kılarsa, namazı sahihtir.
1252- Namazda veya namazdan sonra gusül veya abdestin batıl olduğu ya da abdestsiz veya gusülsüz namaza başlandığı anlaşılırsa abdest veya gusül alınarak namaz tekrar kılınmalıdır. Vakit geçmişse kaza edilmelidir.
1253- Eğer rükûya varıldıktan sonra, önceki rekâtın her iki secdesinin yapılmadığı anlaşılırsa, namaz farz ihtiyat gereği batıl olur. Eğer rükûya varılmadan önce farkına varılırsa, geri dönülüp iki secde yerine getirilmeli; sonra da kalkılıp Fatiha ve sure veya tesbihât okunarak namaz tamamlanmalıdır. Namazdan sonra müstehap ihtiyat gereği yersiz olarak ayakta durulduğu için iki sehiv secdesi yapılmalıdır.
1254- "Es-selâmu ‘aleyna" ve "Es-selâmu ‘aleykum" denilmeden önce son rekâtın her iki secdesinin yapılmadığının farkına varılırsa, iki secdenin yapılıp tekrar teşehhüdün okunması ve sonra selâmın verilmesi gerekir.
1255- Namazın selâmı verilmeden önce, son rekâtın veya daha fazlasının kılınmadığı anlaşılırsa, unutulan miktarın yerine getirilmesi gerekir.
1256- Namazın selâmı verildikten sonra, son rekâtın veya daha fazlasının kılınmadığı anlaşılırsa, yanılarak veya kasten yapıldığı takdirde namazın batıl olmasını gerektiren örneğin kıbleye sırt çevirmek gibi bir iş yapılmışsa, namaz batıl olur. Eğer kasten veya yanılarak yapıldığında namazın batıl olmasını gerektiren bir iş yapılmamışsa, unutulan kısım hemen yerine getirilmelidir. Fazla selam için de iki sehiv secdesi yerine getirilmelidir.
1257- Namazda selâm verildikten sonra unutularak ve-ya kasten yapıldığında namazın batıl olmasını gerektiren örneğin kıbleye sırt çevirmek gibi bir iş yapılır ve son iki secdenin yapılmadığı anlaşılırsa, namaz batıl olur. Ancak namazı bozan bir iş yapılmadan önce hatırlanırsa, unutulan iki secdenin yapılıp tekrar teşehhüdün okunması ve selâmın verilmesi gerekir. Önce verilen selâm için de farz ihtiyat gereği iki sehiv secdesi yapılmalıdır.
1258- Namazın, vaktinden önce kılındığı anlaşılırsa, namazın iade edilmeli, vakit geçmişse kazası kılınmalıdır. Kıbleye sırtı dönük olarak veya 90 derece ya daha fazla dönük kılındığı anlaşılırsa, vakit geçmemişse namaz yeniden kılınmalıdır. Vakit geçmişse; tereddütlü olarak veya hükmü bilmediğinden kılmışsa kazası gerekir. Aksi taktirde kaza gerekmez. 90 dereceden az olması durumunda; eğer bu şekilde kılması konusunda özür yoksa örneğin, kıble yeteri kadar araştırılmamışsa veya hükmü öğrenmede tembellik edilmişse, farz ihtiyat gereği namaz yeniden kılınmalıdır. Vaktinde olsun veya vaktin dışında hüküm aynıdır. Ama özür varsa yeniden kılınması gerekmez.
52 [Rükû ve secde gibi namazın aslıyla ilgili olan şeyler, namazın cüz'ü sayılırlar; ancak temizlik ve kalbin Allah'a yönelmesi gibi namazın aslıyla değil de sahih ve kamil olup olmama gibi nitelikleriyle ilgili olan şeyler onun şartı sayılırlar.]