Eserleri » Tam İlmihal
Arama:
İHTİYAT NAMAZI HÜKÜMLERİ →
← 6- Müstehap Namazda Şüphe Etmek
SAHİH OLAN ŞÜPHELER
1186- Dört rekâtlı namazların rekâtlarının sayısında şüphe edildiğinde, dokuz hâlde önce düşünülmelidir; düşündükten sonra şüphenin herhangi bir tarafının doğru olduğundan emin olunur veya bu hususta zanna ulaşılırsa, o tarafa karar verilip namazın tamamlanması gerekir. Aksi takdirde, aşağıda açıklanan hükümlere göre hareket edilmelidir. O dokuz hâl şunlardan ibarettir:
1) İkinci secdeye varıldıktan sonra iki rekât mı, üç rekât mı kılındığında şüpheye düşmek ki, bu durumda üç rekât kılındığına hükmedilmeli ve bir rekât daha kılınarak namaz tamamlanmalıdır. Namazın peşinden de, bir rekât ayakta ihtiyat namazı kılınmalıdır. Farz ihtiyat gereği oturarak iki rekât kılmak yeterli değildir.
2) İkinci secdeye varıldıktan sonra iki ve dört arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda dört rekât kılındığı kabul edilmeli; namaz tamamlanmalıdır ve namazdan sonra iki rekât ayakta ihtiyat namazı kılınmalıdır.
3) İkinci secdeye varıldıktan sonra iki, üç ve dört arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda dört kılındığı kabul edilmeli; namazdan sonra iki rekât ayakta ve iki rekât da oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır.
4) İkinci secdeye varıldıktan sonra dört ve beş arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda dört olduğu kabul edilerek namaz tamamlanmalı ve namazdan sonra iki sehiv secdesi yapılmalıdır. Yine şüphenin az tarafı dört rekât olan bütün şüphelerde örneğin, dört ile altı arasındaki şüphede dört kılındığı kabul edilmelidir. İkinci secde yapıldıktan sonra dört rekâttan az ve çok olmasında şüphe edilirse, dört kılındığı kabul edilerek iki şüpheye de amel edilmelidir. Yani dört rekâttan az kılması ihtimaline göre bir rekât ihtiyat namazı kılmalı, dörtten fazla kılması ihtimaline göre de iki sehiv secdesi yerine getirmelidir. Geçen dört durumda, birinci secdeden sonra ve ikinci secdeden önce şüphe ederse namazı batıldır.
5) Üç ve dört arasında şüpheye düşmek ki, bu namazın neresinde gerçekleşirse gerçekleşsin, dört olduğu kabul edilmeli ve namaz tamamlanmalıdır. Namazdan sonra bir rekât ayakta veya iki rekât oturularak ihtiyat namazı kılın-malıdır.
6) Ayakta iken dört ve beş arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda oturulup teşehhüt okunmalı ve selâm verilmelidir. Sonra bir rekât ayakta veya iki rekât oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır.
7) Ayakta iken üç ve beş arasında şüpheye düşmek ki, yine oturulup teşehhüt okunmalı; selâm verilmeli ve iki rekât ayakta ihtiyat namazı kılınmalıdır.
8) Ayakta iken üç, dört ve beş arasında şüpheye düşmek ki, oturulup teşehhüt okunmalı ve selâmdan sonra, iki rekât ayakta ve iki rekât da oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır.
9) Ayakta iken beş ve altı arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda oturulup teşehhüt okunmalı; selâm verilmeli ve iki sehiv secdesi yapılmalıdır.
1187- Sahih şüphelerden biriyle karşılaşıldığında, namazı yeniden kılacak kadara vakit yoksa namaz bozulmamalı, denilen emirlere göre amel edilmelidir. Ama yeniden kılacak kadar vakit varsa, namazı bozup yeniden kılabilir.
1188- Namazda, ihtiyat namazını gerektiren şüphelerden biriyle karşılaşan insan, namazı bu şekilde tamamlarsa, müstehap ihtiyata göre; ihtiyat namazını kılmadan namazı yenilememelidir. Namazı batıl eden bir iş yapılmadan önce namaz baştan alınırsa, ikinci namaz da farz ihtiyat gereği batıldır. Eğer namazı batıl eden bir iş yapıldıktan sonra başlanırsa, ikinci namaz sahihtir.
1189- İnsan batıl şüphelerden biriyle karşılaştığında, eğer sonraki duruma geçtiği taktirde yakin veya zan sağlayacağını bilirse, onun batıl şüphesi namazın ilk iki rekâtında ise, şüphe haliyle namazı devam etmesi caiz değildir. Örneğin ayakta iken bir rekât veya daha fazla kıldığında şüphe eder ve rükûya gittiğinde bir tarafa yakin veya zan sağlayabileceğini bilirse, bu haliyle rükûya gitmesi caiz değildir. Ama geri kalan batıl şüphelerde yakin veya zan’a ulaşmak amacıyla namazına devam edebilir.
1190- Önce zan bir tarafa galip olur, sonra iki taraf da eşit olursa, şüpheyle ilgili hükümlere uyulmalıdır. Eğer önce iki taraf eşit olur ve mükellef de vazifesi olan tarafa karar verir; ancak sonra öbür tarafa zan bulursa, o tarafa karar verip namazı tamamlamalıdır.
1191- Zannın bir tarafa galip gelip gelmediğini veya iki tarafa da eşit inanıp inanmadığını bilmeyen kimse şüphe hükümlerine göre amel etmelidir.
1192- Namazdan sonra namazdayken iki rekât mı, üç rekât mı kılındığına dair tereddüt edilip üç olduğu kabul e-dildiği bilinir; ancak üç rekât kılındığına dair zan mı olduğu, yoksa her iki tarafın eşit mi olduğu bilinmezse, ihtiyat namazı kılınmasına gerek yoktur.
1193- Kıyama durulduktan sonra iki secdenin yapılıp yapılmadığından şüphe edilir ve yine o sırada, iki secde yapıldıktan sonra sahih olan şüphelerden biriyle karşılaşılırsa, örneğin, iki rekât mı, üç rekât mı kılındığından şüphe edilirse, şüpheyle ilgili hükme uyulmalı ve namazı sahihtir. Ama teşehhüt okunurken o şüphelerden biriyle karşılaşılırsa; iki ile üç arasında şüphe edilirse namaz batıldır. Ama iki ile dört veya iki, üç ve dört arasında şüphe edilirse namaz sahihtir ve şüphe hükümlerine amel edilmelidir.
1194- Teşehhüde başlamadan veya teşehhüdü olmayan rekâtlarda ayağa kalkmadan önce, bir veya iki secdenin yapılıp yapılmadığından şüphe edilir ve aynı zamanda iki secde yapıldıktan sonra sahih olan şüphelerden biriyle karşılaşılırsa, namaz batıl olur.
1195- Ayakta iken üç ile dört veya üç, dört ve beş rekâtları arasında şüpheye düşülür ve önceki rekâtın iki veya bir secdesinin yapılmadığının farkına varılırsa, namaz batıl olur.
1196- Bir şüphesi zail olup diğer bir şüpheyle karşılaşan kimse, -örneğin, önce iki rekât mı, üç rekât mı ve daha sonra üç rekât mı, dört rekât mı kıldığından şüphe eden kimse- ikinci şüpheyle ilgili hükme uymalıdır.
1197- Namazdan sonra namazdaki şüphenin iki ile üç mü, yoksa üç ile dört mü rekât arasında olduğundan şüphe edilirse, her iki şüpheyle ilgili hükme uyulabilir ve namazı batıl eden amelden sonra namazını yeniden kılabilir.
1198- Namazdan sonra, namazda bir şüphe ile karşılaşıldığı bilinir; ama sahih mi, batıl mı şüphelerden olduğu bilinmezse namaz yeniden kılınmalıdır. Sahih şüphe olduğunu bilir fakat hangi kısmından olduğu bilinmezse, namazın yeniden kılınması caizdir.
1199- Oturarak namaz kılan bir kimse, bir rekât ayakta veya iki rekât oturarak ihtiyat namazı kılmasını gerektirecek bir şüphe ile karşılaşırsa, bir rekât oturarak kılmalıdır. İki rekât ayakta ihtiyat namazı kılmasını gerektiren bir şüpheyle karşılaşırsa, iki rekât oturarak kılmalıdır.
1200- Ayakta namaz kılan bir kimse ihtiyat namazı kılarken ayakta durmaktan âciz olursa, ihtiyat namazını bir önceki hükümde belirtilen ve oturarak namaz kılan kimse gibi kılmalıdır.
1201- Oturarak namaz kılan bir kimse, ihtiyat namazı kılacağı zaman ayakta durmaya gücü yeterse, ayakta namaz kılan kimselerle ilgili hükümleri uygulamalıdır.
İHTİYAT NAMAZI HÜKÜMLERİ →
← 6- Müstehap Namazda Şüphe Etmek
1) İkinci secdeye varıldıktan sonra iki rekât mı, üç rekât mı kılındığında şüpheye düşmek ki, bu durumda üç rekât kılındığına hükmedilmeli ve bir rekât daha kılınarak namaz tamamlanmalıdır. Namazın peşinden de, bir rekât ayakta ihtiyat namazı kılınmalıdır. Farz ihtiyat gereği oturarak iki rekât kılmak yeterli değildir.
2) İkinci secdeye varıldıktan sonra iki ve dört arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda dört rekât kılındığı kabul edilmeli; namaz tamamlanmalıdır ve namazdan sonra iki rekât ayakta ihtiyat namazı kılınmalıdır.
3) İkinci secdeye varıldıktan sonra iki, üç ve dört arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda dört kılındığı kabul edilmeli; namazdan sonra iki rekât ayakta ve iki rekât da oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır.
4) İkinci secdeye varıldıktan sonra dört ve beş arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda dört olduğu kabul edilerek namaz tamamlanmalı ve namazdan sonra iki sehiv secdesi yapılmalıdır. Yine şüphenin az tarafı dört rekât olan bütün şüphelerde örneğin, dört ile altı arasındaki şüphede dört kılındığı kabul edilmelidir. İkinci secde yapıldıktan sonra dört rekâttan az ve çok olmasında şüphe edilirse, dört kılındığı kabul edilerek iki şüpheye de amel edilmelidir. Yani dört rekâttan az kılması ihtimaline göre bir rekât ihtiyat namazı kılmalı, dörtten fazla kılması ihtimaline göre de iki sehiv secdesi yerine getirmelidir. Geçen dört durumda, birinci secdeden sonra ve ikinci secdeden önce şüphe ederse namazı batıldır.
5) Üç ve dört arasında şüpheye düşmek ki, bu namazın neresinde gerçekleşirse gerçekleşsin, dört olduğu kabul edilmeli ve namaz tamamlanmalıdır. Namazdan sonra bir rekât ayakta veya iki rekât oturularak ihtiyat namazı kılın-malıdır.
6) Ayakta iken dört ve beş arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda oturulup teşehhüt okunmalı ve selâm verilmelidir. Sonra bir rekât ayakta veya iki rekât oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır.
7) Ayakta iken üç ve beş arasında şüpheye düşmek ki, yine oturulup teşehhüt okunmalı; selâm verilmeli ve iki rekât ayakta ihtiyat namazı kılınmalıdır.
8) Ayakta iken üç, dört ve beş arasında şüpheye düşmek ki, oturulup teşehhüt okunmalı ve selâmdan sonra, iki rekât ayakta ve iki rekât da oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır.
9) Ayakta iken beş ve altı arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda oturulup teşehhüt okunmalı; selâm verilmeli ve iki sehiv secdesi yapılmalıdır.
1187- Sahih şüphelerden biriyle karşılaşıldığında, namazı yeniden kılacak kadara vakit yoksa namaz bozulmamalı, denilen emirlere göre amel edilmelidir. Ama yeniden kılacak kadar vakit varsa, namazı bozup yeniden kılabilir.
1188- Namazda, ihtiyat namazını gerektiren şüphelerden biriyle karşılaşan insan, namazı bu şekilde tamamlarsa, müstehap ihtiyata göre; ihtiyat namazını kılmadan namazı yenilememelidir. Namazı batıl eden bir iş yapılmadan önce namaz baştan alınırsa, ikinci namaz da farz ihtiyat gereği batıldır. Eğer namazı batıl eden bir iş yapıldıktan sonra başlanırsa, ikinci namaz sahihtir.
1189- İnsan batıl şüphelerden biriyle karşılaştığında, eğer sonraki duruma geçtiği taktirde yakin veya zan sağlayacağını bilirse, onun batıl şüphesi namazın ilk iki rekâtında ise, şüphe haliyle namazı devam etmesi caiz değildir. Örneğin ayakta iken bir rekât veya daha fazla kıldığında şüphe eder ve rükûya gittiğinde bir tarafa yakin veya zan sağlayabileceğini bilirse, bu haliyle rükûya gitmesi caiz değildir. Ama geri kalan batıl şüphelerde yakin veya zan’a ulaşmak amacıyla namazına devam edebilir.
1190- Önce zan bir tarafa galip olur, sonra iki taraf da eşit olursa, şüpheyle ilgili hükümlere uyulmalıdır. Eğer önce iki taraf eşit olur ve mükellef de vazifesi olan tarafa karar verir; ancak sonra öbür tarafa zan bulursa, o tarafa karar verip namazı tamamlamalıdır.
1191- Zannın bir tarafa galip gelip gelmediğini veya iki tarafa da eşit inanıp inanmadığını bilmeyen kimse şüphe hükümlerine göre amel etmelidir.
1192- Namazdan sonra namazdayken iki rekât mı, üç rekât mı kılındığına dair tereddüt edilip üç olduğu kabul e-dildiği bilinir; ancak üç rekât kılındığına dair zan mı olduğu, yoksa her iki tarafın eşit mi olduğu bilinmezse, ihtiyat namazı kılınmasına gerek yoktur.
1193- Kıyama durulduktan sonra iki secdenin yapılıp yapılmadığından şüphe edilir ve yine o sırada, iki secde yapıldıktan sonra sahih olan şüphelerden biriyle karşılaşılırsa, örneğin, iki rekât mı, üç rekât mı kılındığından şüphe edilirse, şüpheyle ilgili hükme uyulmalı ve namazı sahihtir. Ama teşehhüt okunurken o şüphelerden biriyle karşılaşılırsa; iki ile üç arasında şüphe edilirse namaz batıldır. Ama iki ile dört veya iki, üç ve dört arasında şüphe edilirse namaz sahihtir ve şüphe hükümlerine amel edilmelidir.
1194- Teşehhüde başlamadan veya teşehhüdü olmayan rekâtlarda ayağa kalkmadan önce, bir veya iki secdenin yapılıp yapılmadığından şüphe edilir ve aynı zamanda iki secde yapıldıktan sonra sahih olan şüphelerden biriyle karşılaşılırsa, namaz batıl olur.
1195- Ayakta iken üç ile dört veya üç, dört ve beş rekâtları arasında şüpheye düşülür ve önceki rekâtın iki veya bir secdesinin yapılmadığının farkına varılırsa, namaz batıl olur.
1196- Bir şüphesi zail olup diğer bir şüpheyle karşılaşan kimse, -örneğin, önce iki rekât mı, üç rekât mı ve daha sonra üç rekât mı, dört rekât mı kıldığından şüphe eden kimse- ikinci şüpheyle ilgili hükme uymalıdır.
1197- Namazdan sonra namazdaki şüphenin iki ile üç mü, yoksa üç ile dört mü rekât arasında olduğundan şüphe edilirse, her iki şüpheyle ilgili hükme uyulabilir ve namazı batıl eden amelden sonra namazını yeniden kılabilir.
1198- Namazdan sonra, namazda bir şüphe ile karşılaşıldığı bilinir; ama sahih mi, batıl mı şüphelerden olduğu bilinmezse namaz yeniden kılınmalıdır. Sahih şüphe olduğunu bilir fakat hangi kısmından olduğu bilinmezse, namazın yeniden kılınması caizdir.
1199- Oturarak namaz kılan bir kimse, bir rekât ayakta veya iki rekât oturarak ihtiyat namazı kılmasını gerektirecek bir şüphe ile karşılaşırsa, bir rekât oturarak kılmalıdır. İki rekât ayakta ihtiyat namazı kılmasını gerektiren bir şüpheyle karşılaşırsa, iki rekât oturarak kılmalıdır.
1200- Ayakta namaz kılan bir kimse ihtiyat namazı kılarken ayakta durmaktan âciz olursa, ihtiyat namazını bir önceki hükümde belirtilen ve oturarak namaz kılan kimse gibi kılmalıdır.
1201- Oturarak namaz kılan bir kimse, ihtiyat namazı kılacağı zaman ayakta durmaya gücü yeterse, ayakta namaz kılan kimselerle ilgili hükümleri uygulamalıdır.